An'ı yaşamak mı an'da yaşamak mı? Farkındalık çalışırken en sık kullandığımız kavramlardan biri şimdide olmak, anda olmak, anda yaşamak... Peki nedir bu anda yaşamak? Anı yaşamakla aynı şey mi?
Yakın çevremle farkındalık üzerine konuşmaya başladığımda çoğunlukla şu cümlelerin etrafında buluşuyoruz:
"Ya ben aslında çok dikkat ediyorum anı yaşamaya. O anın içindeki minicik küçücük hazları mutlulukları yakalamaya özen gösteriyorum. Ama her zaman da keyif veren şeyler bulamıyorsun işte. O zaman n'apıcaz?"🤔
Mindfulness ile ilgili bu yanlış algımız o kadar ortak ki, bu nedenle çoğu zaman (anın içinde bize keyif ve haz veren bir şeyler bulamadığımızda) mindfulness çalışmanın aslında çok da işe yarayan bir 'şey' olmadığını düşünmeye başlıyoruz.
Oysa mindfulness an'ın içindeki hazza odaklanan (carpediem) bir yaklaşım değil. Aksine yaşamın içinde o an ne varsa keyifli veya keyifsiz onu olduğu haliyle görüp ona açık yargısız ve nazik bir şekilde yaklaşmayı pratik ediyoruz farkındalık çalışırken. Bizi çoğu zaman an'dan uzaklaştıran şeyse işte bu anın içindeki haz arayışının kendisi aslında. Çünkü bizler, bize keyifsiz gelen deneyimlerin içinde kalmaktan çoğu zaman kaçınırız🤷♀️
Bu nedenle ben mindfulness çalışırken ön öğrenmelerimizden biri olan ve hazza odaklı bir kavram olan 'anı yaşamak' yerine 'anda yaşamak' 'anda olmak' kavramlarını kullanıyorum❤️